Quran in English - Kur'ân-ı Kerim, Sayfa-594 (English)

Коран на български език - Kur'ân-ı Kerim, Sayfa-594 (български)

Koran auf Deutsch - Kur'ân-ı Kerim, Sayfa-594 (Deutsch)

Corán en español - Kur'ân-ı Kerim, Sayfa-594 (Español)

Coran en français - Kur'ân-ı Kerim, Sayfa-594 (Français)

Quran di Indonesia - Kur'ân-ı Kerim, Sayfa-594 (indonesia)

Koran on-Nederlandse - Kur'ân-ı Kerim, Sayfa-594 (Nederlands)

Коран на русском языке - Kur'ân-ı Kerim, Sayfa-594 (русский)

Kuran-ı Kerim Türkçe Meali - Kur'ân-ı Kerim, Sayfa-594 (Türkçe)

Kur'ân-ı Kerim (Cüz-30, Sayfa-594), FECR 24-30, BELED 1-20

Kur'ân-ı Kerim » Cüz-30 » Sayfa-594

FECR: 89/FECR-24, 89/FECR-25, 89/FECR-26, 89/FECR-27, 89/FECR-28, 89/FECR-29, 89/FECR-30, BELED: 90/BELED-1, 90/BELED-2, 90/BELED-3, 90/BELED-4, 90/BELED-5, 90/BELED-6, 90/BELED-7, 90/BELED-8, 90/BELED-9, 90/BELED-10, 90/BELED-11, 90/BELED-12, 90/BELED-13, 90/BELED-14, 90/BELED-15, 90/BELED-16, 90/BELED-17, 90/BELED-18, 90/BELED-19, 90/BELED-20, Kur'ân-ı Kerim, Cüz-30, Sayfa-594, FECR 24-30, BELED 1-20

89/FECR-24: “Keşke ben hayatım için (yaşarken güzel ameller) takdim etseydim.” der.

89/FECR-25: Artık o izin günü, kimse O’nun (Allah’ın) azabı gibi azaplandıramaz.

89/FECR-26: Ve kimse O’nun bağladığı gibi bağlayamaz.

89/FECR-27: Ey mutmain olan nefs!

89/FECR-28: Rabbine dön (Allah’tan) razı olarak ve Allah’ın rızasını kazanmış olarak!

89/FECR-29: (Ey fizik vücut!) O zaman, (nefsini tezkiye ettiğin ve ruhunu Allah’a ulaştırdığın zaman Bana kul olursun) kullarımın arasına gir.

89/FECR-30: Ve cennetime gir.

BELED

90/BELED-1: Hayır, bu beldeye kasem ederim ki.

90/BELED-2: Ve sen, bu beldede ikâmet ediyorsun.

90/BELED-3: Ve babaya ve doğan çocuğa andolsun.

90/BELED-4: Andolsun ki Biz insanı, meşakkat içinde yarattık.

90/BELED-5: (İnsan) ona hiç kimsenin asla güç yetiremeyeceğini mi sanıyor?

90/BELED-6: O: “Pekçok mal tükettim.” der.

90/BELED-7: Onu hiç kimsenin görmediğini mi sanıyor?

90/BELED-8: Ona iki göz vermedik mi?

90/BELED-9: Ve bir dil ve iki dudak.

90/BELED-10: Ve onu iki yola (gayy yolu ve hidayet yolu) ulaştırırız.

90/BELED-11: Fakat o akabeyi (sarp yokuşu) aşmadı.

90/BELED-12: Ve akabenin ne olduğunu sana bildiren nedir?

90/BELED-13: (Akabeyi aşmak) kölenin azadıdır.

90/BELED-14: Veya yorgun ve aç olduğu günde doyurmaktır.

90/BELED-15: Yakınlık sahibi (akraba) olan yetimi.

90/BELED-16: Veya çok fakir bir miskini (doyurmaktır).

90/BELED-17: Sonra âmenû olanlardan (Allah’a ulaşmayı dileyenlerden) ve sabrı tavsiye edenlerden ve merhameti tavsiye edenlerden olmaktır (akabeyi aşmak).